Tuesday, October 2, 2007

Geldim :))


Nihayet kendime gereken motivasyonu sağlayıp, birşeyler yazma girişiminde bulunabildim :)
E bunda büyük oğluşun artık okula başlamasında, tekrar eski düzenimize girmemizin de etkisi var tabii.
Çok şükür bu yaz en çok abimize yaradı da, kardeşiyle artık güzel bir diyalog içersindeler. Geçen dönem ortaya çıkan problemler yok oldu. Demek ki gerçekten de geçiciymiş. Küçüğün büyümesinde ve abisiyle ortak birşeyler paylaşma isteği içersinde olmasının da etkisi büyük tabii.

Yaz nasıl geçti anlayamadım desem doğru olur. Gerçi hala yaz gibi :) Geçti mi geçmedi mi belli değil. Fakat en kısa zamanda şöyle bol bol yağmur yağsa hiç fena olmayacak.

Bütün yazı İstanbul dışında geçirdik. Yazlığımızda ailece kaldık. Ailece derken biraz daha açayım :) Kayınvalidem, kayınpederim, eltim, kayınbiraderim ve onların iki çocukları ve tabii biz. Beyler arada sırada uğradılar. Yani genelde İstanbulda'ydılar, mağlum iş. Biz bayanlar ve çocuklar gel keyfim gel şeklindeydik. Bu arada bizim yatak odalar evimizin çatı katında olduğu için, ben günde bilmem kaç kere yukarıya aşağıya in çık yaparken, eşimle daha sonra çıktığımız tatil için acayip forma girmiştim :) Gerçekten düzenli bir şekilde 3 kat merdivenlerde koşturduğunuz zaman, 10-15 gün içersinde çok güzel bacaklara sahip oluyorsunuz.

Bir ara çocukları bırakıp eşimle Clup Med Kemer'e gittik. Orası bizim vazgeçemediğimiz bir tatil yeri. Bir kere tamamen animasyon ve çocuk gürültüsünden arınmış durumda. Çünkü 18 yaşın altından küçükleri kabul etmiyorlar. Sonra yemeğe yetişme derdi yok. Akşam yemeklerini kastediyorum. Genelde çoğu tatil köylerinde kitle halinde aynı saatlerde yemeğe akın olayı oluyor. Fakat burada yemeğe geçmeden önce mutlaka havuz kenarındaki barda bir drink alıp, sohbet edip, ancak saat 21.00 gibi yemeğe geçiliyor. Çünkü buradaki herkes genç, bekar, yeni evli, sevgili ya da bizim gibi çocuksuz gelmiş durumdalar.
Dolayısıyla herkes rahat. Ve buranın bir başka özelliği de, gelenler genelde bizim gibi neredeyse her sene buraya uğrayanlar. Yani birbirini daha önceden tanıyanlar da var.
Bekar olan arkadaşlara siddetle bir arkadaş veya grupla berabar gitmelerini öneririm. Hele yemek sonrası tekrar barın etrafında toplanıp, tanışılıp, yıldızlar altında sohbet eden o kadar güzel gruplar oluşuyor ki. Ve kesinlikle rahatsız edici insanlar yok. Herkes belli bir seviyede, sadece arkadaşlık ve hoş vakit geçirme derdinde.
Bizim için de güzel oldu. Bütün kış çocuklara odaklı zaman geçirdikten sonra, böyle güzel bir ortamda tekrar baş başa kalabilmek iyi geldi. Ayrıca sadece ortam iyi değil. Koyu bir kere özel. Denizi harika. Kuzeye baktığı için güneş batana kadar sahilde kalabiliyorsunuz. Ve yemekleri de harika.

Burada bol bol dinlendikten sonra, bir 10 gün kadar sonra, yine çocukları bırakıp Londra'ya gittik.
Londra seyahatimizden bir sonraki postta bahsetmek istiyorum. Çoook güzel geçti.

Bu tatilden sonra ise geri kalan yazı yazlığımızda geçirdik.
Büyük çekirdek bu yaz kolluksuz yüzmeye başladı:) Artık çok güzel yüzüyor. Minikte her ne kadar bahçede bezden kurtulma operasyonuna başladıysam da, bir netice elde edemedik. Hala bezliyiz :))
Ama dert etmiyorum. Abisi iki buçuk yaşında bırakmıştı. 6 ay uğraşmıştım. Ama her çocuğun bunu hissettiği ve artık hazır olduğu bir dönem oluyor. Artık bu konuda tecrübe sahibi olduğumdan, minikte o kadar sıkmıyorum kendimi. Nasıl olsa onun da zamanı gelecek :)

Çekirdek artık 1. sınıfa başladı. Geçen sene gittiği okula devam ediyor. Okuldan çok memnunuz. Öğretmeni de çok cici bir bayan. Çocuklar çok sevdiler öğretmenlerini. Bu sefer daha erken kalkıyoruz. 06.30 gibi. Çünkü kahvaltısına özen gösteriyorum. Geçen dönem yaşadığımız yemek yememe problemini aştık çok şükür. Fakat çok yavaş yediği için bu saate kalkmak zorunda.
Bir de artık okul forması giymeye başladı. Çok şeker oluyor :)) Büyüdü de okullu oldu artık.

Çocuklar artık el yazısıyla yazmaya başlıyorlar. Ve harflerin okunuşu da değişmiş. Mesela "b" harfi şimdi "bı" diye okunuyormuş. O yüzden okul velilerin çok müdahele etmelerini istemiyor. Zaten çocuklar akşama kadar okuldalar. Bir de biz evde karışsak iyice bunalırlar. Ama çekirdek çok meraklı yazmaya. Elinde küçük bir defterle sürekli birilerinin peşinde. Şunu yazar mısın bunu yazar mısın diye sorup duruyor.
Ben ilkokulu İsviçre'de okumuştum. Ve orada biz de el yazısıyla başlayıp, harfleri tek tek öğrenmiştik. Şimdi aynı sistem Türkiye'de uygulanıyor. O yüzden bana pek yabancı değil. Ben de ona birşeyler yazarken, el yazısıyla yazıyorum. Öyle bir öğretmişler ki, hala unutmamışım :)) Bir de kendi zamanımdan bildiğim ve Avrupa'da uygulanan bir sistem polduğu için, içim rahat bu yüzden. Yani bu sistem iyi mi kötü mü endişesi yok bende. Gayet iyi :)

Bu arada dekorasyona merak sardım. Sürekli dekorasyon dergileri alıp inceliyorum. Evde sürekli bir düzenleme, dekore etme, süsleme durumundayım. Eşyaları değiştiremiyorum, fakat değişik objeler bulup yerlerini değiştiriyorum. Böyle bir krize girmiş durumundayım :) Bir de IKEA dergisi düşmüyor elimden. Almak istediğim o kadar çok şey var ki.

Bir de sürekli cheesecake yapıyorum. Buna da merak sardım. Değişik değişik, çikolatalı filan. Ne çok cheesecake çeşidi varmış. Fakat en çok sevdiğim cheesecake tarifine rastlayamadım henüz. Pelitin sapsarı, limonlu cheesecake var ya işte o. Bayılıyorum ben bu lezzete. Buna benzer bir tarifi olan varsa ne oluuur söylesin bana :)

Şimdilik bu kadar :))

10 comments:

renkler said...

Canım, ilk hoşgeldin benden oldu ne güzel:-) Süper bir yaz geçirmişsiniz. Biz buralardaydık ama güzel geçti Allah'a şükür. Koşturmaca içerisinde. Eşimin işi yazın çok yoğun olduğu için tatile gidemedik. Ben de bol bol izin alıp ev kadınlığı yaptım. O da iyiydi:-)

Dekorasyon konusunda birbirimize fikirler verelim olur mu? İkea'nın iki yıl önceki kataloğunda beyaz lake bir orta sehpa vardı hatırlar mısın? Bir de üst dikdörtgen parçası vardı koyu ahşaptan...Duru dizaynını beğenip almıştım. Sonra da feci sıkıldım. İşte onu deri kapladım. Belki bu katalogda da vardır. Dur bi bakayım.

Bu arada Romanı biraz ilerlettim ama burada yayınlamadım. Bir aydır ise yazamıyorum. Zaten aklımı oğluşun dersleri ile bozdum. Boş zamanlarımda test çözüyorum:-)

[ fiкяiмiи iиcє güℓü ] said...

Ayçiçeğim, hoşgeldin canım. Ne kadar güzel bir tatil yapmışsın. Londra maceralarını da sabırsızlıkla bekliyoruz.:))

Çekirdeklerin birbiriyle uyumu yakalamaları süper olmuş. Kardeş onlar tabi anlaşacaklar. Akıllı çekirdek onlar. Elyazısı konusunda verdiğin bilgi için sağol.:))

Dekorasyon konusunda inşallah istediğin her şeyi gerçekleştirirsin. Şimdi değişiklik ister senin gözler.

Haydi öpüyorum seni. Tekrar hoşgeldin..:))

Yaz said...

Ayçiçekciğim hoşgeldin. Ne güzel dolu dolu bir yaz geçirmişsin. Öptüm canım.

denizanasi said...

heyoo.. eski arkadaslarımdan biri daha geldi:) cok severek okudugum birkac blog arkadasim gidince cok üzülmüştüm..
yazın cok güzel gecmis. cok özendim valla. ben de cok severim o kalabalık yazlık muhabbetini. ama maalesef bende ne yazlık var ne de kalabalık bir aile :)

Ayçiçeği said...

Renkler'cğm, hoşbulduk canım :)
Dekorasyon konusu gerçekten hep ilgimi çekerdi. Fakat şu sıralar bunun üzerine yoğunlaştım nedense.
Hatta bu hafta sonu Ikea'ya gitmeyi düşünüyorum :)

Biz de geçeceğiz o yollardan :) Hem de iki kere :))

Ayçiçeği said...

Fikrimincem, hoşbulduk canım :)
İnşallah böyle devam eder anlaşmaları. Bazen kavga etmiyor değiller. Beni sen çok iyi anlarsın :))
Ama umutluyum :)

Ayçiçeği said...

Yaz'cğm, hoşbulduk canım. Ben de seni öptüm :))

Ayçiçeği said...

Denizanası, ben de çok özledim burayı. Bir de o kadar koptum ki, kimbilir neler kaçırdım. Ama mümkün olduğu kadar herkese uğrayıp arayı kapatmak istiyorum. Artık daha sık görüşeceğiz :))

Nasıl geçti habersiz... said...

hoşgeldin canıım. arada girip bakıyor,boynu bükük dönüyordum. çokşükür döndün.:))
çekirdeklerinin arasındaki sorunun düzelmesine çok sevindim.
dekorasyon biz bütün kadınların güzel hastalığı.:))

Ayçiçeği said...

Hoşbulduk Yağmur damlacığım :)
Artık eski düzenimize kavuştuk :)
İnşallah araları hep böyle iyi olur. Geçen dönemi hatırlamak bile istemiyorum..
Şekerciğim, sadece dekorasyon mu? Alışveriş, moda, makyaj, gezmek, tatlı yemek.. , birsürü güzel hastalığımız var :))